22 Şubat 2017 Çarşamba

İkiz annesi olmak

Bir annenin, iki anne olması mıdır? Bir kadından, iki tane kadın çıkması mıdır?
Pekala! Anneyi ikiye bölmeye karar verdik, kadın neresinden bölünecektir? Boylamasına mı? Enlemesine mi?  
Diyelim ki bu anne çalışıyor. Bu kadından bir parça daha çıkartıp, bu ekstra parçayı işe gönderecek olsak bu parça hangi alandan çıkarılacaktır?
Bölünme süreci ne kadar sürecektir?
Hadi bu süreyi saptadık, bölünen parçalar nasıl eklenecektir? Yapıştırılarak mı, dikilerek mi? Hangisi ile en az iz kalır? Kadını kim ekler?
Hamilelikle birlikte, hormonal etileşim ile birlikte annenin beyninde hipotalamus alanı yanında üçgen bir alan belirir. Bu alan ‘ANNELİK = maternity’ alanıdır. Doğurgan tüm canlılarda ortaya çıkar. Bu alanla birlikte anne adayı doğacak yavrusu için önce yuva yapmaya başlayarak bir takım hazırlıklara girişir. Kuşların yuva yapışını izlemek bile böyle bir sistemin somut kanıtıdır. Bu alanın uyku sistemlerinden, duygusal hafızaya; dikkat alanlarından, beynin gelecek ve alan içselliğine kadar beyinde pek çok alanla işbirliği oluşur. Bebeğin doğması ile birlikte annenin uyku düzeni tamamen bebeğinin uyku düzenine adapte olur. Bebek uyanır anne uyanır. Bebek uyanır anne uyanır. Yaşamın hiçbir döneminde bir canlı lohusalıkta -ki bu dönem insanda 18 ay sürer- olduğu kadar uykusuzluğa dayanamaz. Anne aşırı hassassır. Güzelsin dense duygusal hafızada geçmiş ile sembolik bir bağ kurulur ağlar; çirkinsin dense yine geçmişle sembolik bir bağ kurulur anne yine ağlar. Bu durum dikkat sistemlerinin aşırı uyanık olmasının bir sonucudur. Bu böyledir ve bu sayede annenin çocuğunu koruyuculuğu aşırı artmıştır. Çocuğun bulunduğu alan annenin dikkatinin yoğunlaştığı bir alandır. Anne bu alanı tüm duyu organları, tüm geçmiş tecrübeleri ile sürekli tarar. Anne sürekli bir uyanıklık halindedir. Annenin tüm beyinsel sistemleri, henüz kendi başına yaşama yeteneği olmayan minik canlının hiç değilse kendi yaşamını idame ettirebileceği olgunluk seviyesine gelene kadar onu canlı tutabilmeye yöneltilmiştir.
Bu tartışmadan anlaşılacağı üzere anne bir değil birden fazla bebek için zaten teçhizatlıdır. Yeter ki, bu dönemde kendisinden bebeğinden ya da bebeklerinden başka dünyevi beklentiler olmasın. İşte tam bu noktada devreye eşler girer. Eşin azami dikkatli olması ve bu dönemi atlatabilmesi için eşinin yanında olması gerekir. Temizlik, titizlik, bebek bakımı ile ilgili eleştiri ve önerilerden kaçınmak anneyi rahatlatmak için yeterlidir. Anne için bir diğer önemli kayıpların verildiği savaş alanı aile büyükleridir. Burada eşin annesi ciddi bir tehlike alanı oluşturmaktan başka annenin kendi annesi de önemli kayıpların verilmesine müsait bir cephedir. Aile büyükleri kendi tecrübelerini aktarmaktan ziyade ‘Biz senin yanındayız!’ı oynasalar çok iyi sonuçlar alınır. Ancak genellikle bu böyle olmaz öneri imiş gibi iyi niyetli başlanan uyarılar yaşam boyu sürecek kırgınlıklara yol açabilir. Ortalık toz duman olur. Bu dumanı dağıtmaya çalışan kocalar savaş alanının hangi cephesinde yer alacaklarını bilemez ve anneyi yorarlar.
Yukarıdaki tartışmadan da açık olacağı üzere anne çocuk ya da çocukları için teçhizatlıdır ancak enerjisinin hemen hemen tümü bu alana kaydırılmış olduğundan başka cephelerde yenik düşer. Bu yenilginin izleri ‘mezar ötesine’ taşınır. -Kelimeyi yanlış yazmadım. Yaşam boyu sürmek ne demek! Aynen dediğim gibi olur.
Şimdi gelelim anne ve çocuklara: En kolay annelik çocuklar kız ise olur. En zoru çocukların tümü erkekse olur. Daha da vahimi ailede; alkol, uyuşturucu, kumar bağımlılığı, panik atak, depresyon, şizofren, intihar olguları gibi duygulanım bozukluğuna yatkın bireylerin varlığıdır. Bunun nedeni ‘Erkek çocuk haşarı olur.’ değildir. Bunun nedeni özellikle dugulanım bozukluğuna yatkınlık varlığında erkek çocuk beyninin anneyi paylaşmada gösterdiği zafiyettir. O nedenle, anne erkek çocuğa daha sıcak bir yaklaşım göstermelidir. Bu kız çocuğu ihmal edebilir anlamında algılanmamalıdır. Örneğin, anne tek başına ise ve bebeklerin her ikisi de aynı anda acıkmışsa önce erkek çocuk beslenmelidir. Ancak o beslenirken diğeri de ya kucakta ya ayakta veya herhangi bir şekilde annenin teması altında olmalıdır.
Anne işe başlamak durumunda ise, mutlaka bebeklere kendi kokusunu bırakarak ayrılmalıdır. Bunu kendine kokan kullanılmış bir nevresimini ya da bir geceliğini bebeklerin yattığı beşiğe bırakarak yapabilir. Bu manevranın işlemesi için en iyisi annenin hamilelikten başlayarak parfüm kullanmamasıdır. Annenin evde bebekleri ile geçireceği kaliteli zaman onları beslemeye, yıkayıp altlarını temizlemeye ve onlara dokunarak uyutmaya ayıracağı zamandır. Annenin bu ilkel kurallara riayet edeceği süre en az üç yıl olmalıdır.
Sevgiler 

Sinem 

DEVAM EDECEK…
Sevgi ve saygılarımla,
Prof Dr Sabiha Paktuna Keskin
Pediatrist, pediatrik nörolog     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder